Yine
koskaca bir yılı daha geride bıraktık acıysıyla tatlısıyla
hüzünleriyle 2012 yılını arkamızıda bırakıyoruz her sene aynı
dilekleri söylüyoruz dilerim bu yenide yılda tüm dileklerimiz
gerçek olur sağlıklı huzurlu şavaşsız barış dolu bir yıl
olması dileğiyle tüm sevdiklerinizle huzurlu sağlıklı daha nice güzel ömürler geçirmeniz dileğiyle dostlar huzurlu yıllar ....sessiz kaldım ... :)
Hayat
hep bir ileri iki geri gider durur ama hayat hiç durmaz durması için
zamanın da durması gerek öyle ya her şeyin başı hayat değil aslında
para olmuş çıkmış Bunu daha yenimi anladınız değer mi dediğinizi duyar gibiyim öğrenim yaşı yok dimi hayat bazen
yaşadıklarımızı bir tokat gibi yüzümüze vurur hiç beklemediğimiz bir
anda sen delersiniz uzanmasını beklediğiniz bir el beklersiniz ama o eler çoktan çekip gitmiş olacaklar düşene bir de karşınız
da ki insanlar vurur .... Bu hep böyle gelip giden bir düzendir oysa ben bu günlerde bavul dolusu her birin den bir parça hüzün
,acı ,göz yaşı, sancılar,yalnızlıklar taşıyorum kara kaplı hayatlarının
için de ne diyordu sezen Aksu bir şarkısın da bu da geçer daha
öncekiler gibi bu da geçer diyor sizce geçer mi geçer de izi
kalır bir kaç kırık dökük anılar kalır hafızalar da beynimin için
de bocalayıp duran bir kaç kare yaşanmışlıklar gibi izi kalır
işte sezen Aksu hep geçer diyor ama geçmiyor işte... kırık bir
aynanın arkasın da kalmıştı oysa tüm yaşanmışlıklarım susuz kalmış
bir toprak gibi çatlamış çizgiler derin sancılı acının ..A,sı takılmış ağlarına oysa.... (Metin Üstündağ) da çok güzel söylemiş
Asılıyoruz hayata , hem de mandalsız )....ne kadar doğru söylemiş tıpkı kanadı kırık bir serçenin tutunamaması gibi ağaç dallarına
takılı ama tutunamayan bir serçe misali işte hayat deyip
geçiyoruz tüm yaşanmışlıkların üstüne basarak yosma kaldırım taşlarına izlerini bırakarak gene benim satırlar çoştu galiba
gel gelelim bu içimiz de ki yanıp tutuşan hayat coşkusunu ne
yapacağız .....umut adı üstün de umut etmek sonu olmayan bir deniz gibi
derin bazen sakin bazen hırçın bazende öfkeli umut etmek böyle bir
şey sanırım .
Ne meret bir şeymişsin hüzün .....Bazen ya
susacaksın yada hiç olmadığı kadar bağıracaksın yada başı boş bir
sokağın bekçisiolacaksın .
sessiz kaldım ...... Tarih :2012/12/29 Saat: 23:34:00
Yıllar önce yazdığım bir yazıydı bunu yeniden düzenleyip paylaşmak istedim ...Bazen böyledir hüzün sarar içimi ....Sevgiler güzel insanlar
Başı boş bir çığlığın hüzünüm ben Yana yakıla kanveran olmuş düşlerimin yalnızlığıyım ben
Kahır kusan gecelerinin sancılarıyım ben Bir rügarının nefesin de kalmış nefesin acılarıyım ben Katran karası şiirlerinin özlemiyim ben Ben beni benden eden kara kalpı hayatlarının gözyaşlarıyım Ben ömürüme ömür biçen hiçlerin satırlarıyım
Yokluğun hüküm giymiş zamanlarıyım ben Bir ayrlık şarkısının kırırk notasıyım ben Sessiz haykılrışlarının yamalarıyım ben Köhne bir kapının ucun da aslı kalan anıların geçmişiyim ben Oysa ben susmak gitmek arası kalan yüreğimin bekçisiyim ...
Gözlerimin sana sansıyan ışığın da tükendi senli zamanlarım
Sus pus olmuş gecenin kör karanlığın da aslı kaldı sana dair tüm cümlerim ben hasreti ılık bir rüzgarın nefesin de bıraktım bir mahşer sabahı sevdim oysa ben seni . sessiz kaldım ....
Yakında elime bir bayrak alıp Allah Allah diye tüm sinir olduğum insanları havaya uçurmak geliyor son günler de o kadar çok bunalttılar ki beni bazen alıp başı kaçasım
bile geliyor ama nere de sessiz nereye gittin bir sürü sorumluluklar üstün de 3 kardeş anne çalışıyor baba varla yok arası off off son zamanlar herkes bana takmış durum da ben anlamıyorum bu insan oğlunu şiir yazmak güzel bir şeyleri paylaşmak ne zaman karamsar kara sevdalı hayattan hiç zevk almamak olmuş haberim
yok be kardeşim o kadar usta şairlerimiz var bunlarda mı kara sevdalı hayattan zevk almayanlar-mıydı evet şiir yazmak duygu özlem aşk hasret sevda demek şiir yazmak
bir insanı başka bir dünyalara alıp gitmesi gibi şiir yazmak yeri gelir ağlarsın yeri gelir gülersin mutluluğunu sevinçlerini hasretlerini özlemlerini duygularını paylaşırsın
hayat hep karmaşıktır ama her şey kötü diye dünya bert diye kendimizi zincirlere vurmayız yani etrafımızda ki insanlar böyle diye bizlerde böyle olmak zorunda değiliz
hayat güzel kardeşim hayat sevmek aşık olmak gülmek özlemek gurbet hasret tüm bu güzellikleri yaşamaktır hayat cebinde binlerce banknot olmasa değildir hayat
hayat geri gelir tüm zorlukları güçle üstte-sin den gelmesidir bir şeyleri başara bilmektir hayat sizin gibi insanlar gibi sıkıcı kendi bilmez ukala çok bilmişlik dünyanın sizin etrafın da dönmesi değildir hayat ohh be biraz olsun içimde ki tüm yaşadığım bu bunaltıcı tüm sözleri boşalttım içim den az da olsa ohh be şiirimi de yazı cam yazılarımı da yazı cam paylaşıcam da tüm bunları size inat olsun diye kendim istediğim için bir şeyleri yapa bildiğimi görmek için şükür gülerim de ağlarım da bunların hepsi beni bağlar bir kaç kendini bilmezi değil annemin bir lafı var ne demiş diyor atalarımız iğneyi önce kendinize çuvaldızı sonra başkasına batırın der annem :) annem de çok güzel ince sözler vardır yani :) ne olsa anne de şair dimi yani biraz da ondan geçti bu şiir aşkı :) aman aman annem duymasın hanım pek istemez de şiir yazma mı :) bende onun için onun olmadığı yerler de gezerim :) benim blog sayfam ve blog dostlarım bana yetiyor :) fazlasını istemem fazlası zarardır boş verin :) efendim benim içimdekileri okuyup dinlediğiniz için çok teşekkür ederim ara da bir içimi böyle dökerim :) hepinize huzurlu mutlu güzel bir ömür geçirmeniz dileğiyle ..sessiz den sessiz kaldım ..
NOT: yazımı olduğu gibi atıyorum eğer yanlış bir kelime hatası varsa görüpte söylerseniz çok mutlu olurum şimdi den teşekkürler :)
http://tosbaganindunyasi.blogspot.com/ arkadaşın sayfasına misafir olmuştum attığı bir yazı çok sakin naif ve o kadar güzel kelimelere dökmüş ki benim de uzun zamandır aslı kalan bir yazım vardı paylaşmakta tereddüt ediyordum ancak tosbaganın dünyası arkadaşı mı görene kadar bende ondan aldım desdek diyeyim bende paylaştım umarım beğenirsiniz tosbaganındünyası arkadaşıma da çok teşekkür ederim vesile olmuş oldu :)
Soğuk bir nefesin yalnızlığı sarar suskunluğumun geceler katran geceler yorgun dümenini kırmış bir geminin çığlıkları gibi hüzünlerim soğuk bir mezar taşına adı yazılmış bir kimsesizim ben kuşların feryadına karışır
kopasıca yüreğimin sessizliği geceler katran hüküm kesmiş bir rüzgarının dilencisi oldu umutlarım kıyısına vurmuş ölümün sessizliği başı boş düşlerin hasreti sarar sığ kalmış dar gelen ömrün acıları kaldı avuçlarım da seni kimler aldı diyorum ellerin de kalmış yamalı bir kaç sözünün satırları kalmış yüreğimin sancıların da ruhumun bedenim den çıkıp gittiğin de anladım seni sevdiğimi .sessiz kaldım ..
Şiir unutulmaya yüz tutmuş sözcüklerimin sancıları şiir içim de çığlıklarım gibi gecenin koynunda yüzü koyun serilmiş aşkların dili şiir şiirler sustu şiirler kirlendi .
garip bir umudun bekçisi oldum yıkılan bir ömrün hazanı oldum geceler katran geceler soğuk yobaz şehrin yabancı düşleri oldum kayıp bir hayalin peşin de koştum hüzzam diyorum hüzzam hayat delilen hayatta bir kurşun da ben sıkıyorum ... sessiz kaldım .
Gitmek bu neyin öfkesi lanet olası şehrin küf kokan
hıçkırıklarına karışan gitmek neyin sancısı zamanlı zamansız bir hüzün gelip
kapıyı çalması gibi acının koyunda kalmış yabancı birkaç satırın yalancısıyım ben gitmek gel gitmek gel aşkın
uğultusu yankılanıyor ölüm kusan
düşlerinin kimsesizliğin de gitmek bu
neyin öfkesi yüzüne çarpıp duran
bir rüzgarın sessizliği gibi ömür ömür diyorum hayat susuyor
kahırlara belenmiş bir aşkın sancısı
karışıyor ayrılık kokan yüreğimin
hiçliğin de bir umut yeşeriyor
karanlıklara bürünmüş yalnızlığım dan keşkelerle dolu bir hatırının geçmişi sarıyor tüm bedenimi dokunma dokunma hüküm giymiş
bir aşkın matemine gitmek bu neyin
öfkesi unutmak karşılamış sen den arta kalan
satırlarımı ben bir yol seçtim
umudu umuda aşkı sevda ya bırakıp
gidiyorum işte . geceler isyankar geceler suskun seni kimler aldı
diyor sezen ellerin de kalmış kanadı kırık bir
aşkın yamalı sevdası gözlerine
ilişip kalmış birkaç damla göz yaşın seni kimler aldı diyor sezen ..gitmek bu
neyin öfkesi .sessiz kaldım
susmak susmak başını alıp gitmek gibi masum bir hayalin sönüp kül olması susmak başı boş zamanlar da bir kıyamet gibi yana yakıla ağıt yakmak gibi susmak ah bu susuşlar bir çığlığın yankılanması gibi yüreğim hüzzam makamın da çalan bir şarkı gibi susmak işte susmak buysa ben çoktan sustum hepsi bu .sessiz kaldım .
Bu gece hüzzam var şehrin tütün kokan sokakların da bu gece matem var duvara toslamış umutların sancıları inler yosma kaldırım taşların da bu gece sen var bu gece ben var işte .
nedir bu yağmurun isyan kokan yalnızlığı nedir pusu kurmuş düşlerimin hüzünleri nedir bu tuhaflık satır arası gizlenmiş kimsesizliğim in hükmü ......sessiz kaldım .
Milletleri kurtaranlar; yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet; henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır… Mustafa Kemal Atatürk....
ey ömrümün son yalnızlığı olan alaca kuşlar gel gönlüme hüküm giymiş düşlerimin sancıları gel ey rüzgara çarpıp duran hüzünler ne gel ne git işte .....sessiz kaldım
Bin bir dualar ettim hüküm giymiş acılarıma bin bir çığlık sakladım öfkeler` imin ardına lal olmuş bir yalnızlığın sancıları girdi yüreğimin kanayan yaralarına bin bir dua ettim seni sevmediğim için sustum ya hepsi bundan işte .sessiz kaldım ..ö.f
Paramparça olmuş yüreğinin satır arası sözlerini topluyorum umudun gölgesinde yitmiş yetim bir aşkı arıyorum susmuş bir yalanın çığlıklarını yakıyorum bir kibrit çakıp senden bana dair ne varsa cam kırıklarına batı . sessiz kaldım.....
Bir ayrılık şarkısı çalar durur yüreğimin rıhtımları karabasanlar çöker yalnızlığımın sessizliğin de bir öfke kusar acılarının çığlıklarında sancılar doğurur gecenin kanatan suskunluğunda bir hüzün sarar benliğimi bir ağıt yükselir darma duman olmuş tozlu bir anılarının yoksunluğunda meğer hep duvara konuşmuşum ben sessiz kaldım ......
Ben yorgun zamanların hüzünbaz yalnızlığıyım ben yorgun yalanlarının bekçisiyim ben başı boş sokaklarının sessizliğiyim ben bir satır arası sözlerin kimsesizliğiyim ben bu günler de garip bir rüzgarım işte .....sessiz kaldım....ö.f
Susuyorum bu gece
karanlığın inleyen sancılarında kara bir toprak gibi tükendi düşlerim ….ölüm heceleri sardı benliğimi kayıp bir kentin yorgun
bekçisi oldu umutlarım ağıtların çığlıklarında
bıraktım keşkeklerimi oysa
yamalı bir yalnızlıktı içimde
acıyan senden arta
kalanların la
Ramazan Bayramımız Mübarek olsun dostlar sevdiklerinizle ailenizle sağlıklı huzurlu nice güzel bayramlar geçirmeniz dileğiyle .... yüzünüzdeki tebessümler hiç solmasın ...sessiz kaldım ...
Sen benim için artık bir yalandan ibarettin... Yalanını seveyim.)..yüreği güzel arkadaşım (Hiçten )
bavul dolusu yalan sattım şehrin ibretlik sokaklarına bir hüzün sattım eskiden kalma eskicilere yalanını seveyim diyen sen değil bendim oysa koca bir yalan işte hiç yere ....sessiz kaldım
Kara mektup sardı yüreğimin hüznünü kocaman bir yalnızlık girdi sessizliğime bir çığlıktı içimi acıtan senden arta kalan oysa seni sevmek bir göz yaşını akıtmak gibi acıydı .......sessiz kaldım
Susmak istiyorum senli geçen zamanlarda haykırmak istiyorum senli dar sokaklarımda bir öfkeydi maruz kalmış düşlerinin yalancı masallarıyım ben iki satır düşmüş sözlerinin kurbanıyım ben meğer yolunu kayıp ettim bir yolcuymuşum ben ....sessiz kaldım .........
kandiller yaktım gecenin kör karalığında düşler savurdum suskunluğuma bir çığlık attım sokak aralarında bir kıyamet koptu bin ömür koptu yüreğimden ..............sessiz kaldım .....
Gurbet acı acı annem bir feryat gibi yükselir gecenin ayazında susar gökkubbe dağlar inler yerinde gurbet acı annem acı kabuk bağlamış yaralar gibi gurbet yalnızlık annem bir sessizlik gibi kopan bir fırtınanın çığlıkları gibidir gurbet acı annem ben söylerim yağmurlar ağlar ben susarım kıyametler kopar yüreğimde gurbet acı annem dilden dile gezer gurbet annem kapı aralarında birikir gurbet annem hüzünler ağıt yakar içimde avuçlarıma dolar paramparça olmuş hasretlerim satır aralarına sıkışmış özlemler gurbet acı annem acı mahşer günü susarmış tüm şehir annem ……….gurbet acı annem yollar gözyaşı annem Esmez oldu deli rüzgar senin kokunu getirmez oldu deli rüzgar gurbet acı annem acı .......sessiz kaldım ....özlem.f
Eski bir öyküden kalma anıların Yasaklanmış bir aşkın kırıntıları kalmış nasırlı ellerinde Gökyüzüne asmışsın yalnızlıklarını Renkten renge boyamışsın umutlarını hüzün kokan mektuplarını
Kaldırımlarda yoksun kalmış bedenin Uğultular yankılanıyor sessiz çığlıklarında Söz yok kelime yok yoksa ümitlerin mi sessiz kaldı Hüsrana uğratma umutlarını
Acıtma kanayan şehrini etme feryat yıkma suretini Geceye gebe kalmış rüzgarına Öldürme hüzünlerini yakma çığlıklarını Karartma gündüzlerini sahipsiz koyma düşlerini
Koyma bir top ateşe yüreğini Hazırlama kalbini seher vakti ayrılıklara Dökme gözyaşlarını sabah ezanlarında Savurma hıçkırıklarını batan güneşe
Tüketme kahırlara karışmış bedenini Durdurma sensiz geçen zamanı Yok sayma sensiz yaşanmışlığı Ağla ağlatma darbe vurmuş dalgalarına
Kayıp bir kentin tenha sokaklarında terk etme beni Seni beni aşkımı sensizliği biriktirme kapı aralarına Gel yada git ne geri adım at nede iki adım ileri git Susmayı bilmeden ağlamayı öğrendim
bir kıyameti içimde
kopan bir fırtına öncesi sessizlikti içimde kopan tiz çığlıklar gibi acımış bir
duygunun yorgun uluydu bedenimdeki bir
sancıydı yüreğimin köşesine
sıkışmış bir umuttu oysa kayıp giden
anılarımdan ..........sessiz kaldım ..
İstiklal Marşı'nın Kabulünün 91. Yıl Dönümü Kutlar M. Akif Ersoy' ve vatan için canları uğruna savaşan atalarımızı, dedelerimizi rahmet ve saygı ile anıyoruz.........sessiz kaldım ...
İnsan hayatı ne kadar karmaşık her şeyi bir solukta tüketiyoruz Ve bir bardak su gibi içiyoruz sevgiyi aşkı Yaşamın kıyısına vurmuş mutluluklar gibi bin bir çeşit hayatlar Her biri ayrı bir noktada kimi bir köşe başında yalnızlığa mahkum olmuş Kimide bir çöpünün dibinde son bulmuş hayatı kimide ellinde kimsesizliğin öfkesini kustuğu dar sokaklarda yitip giden ömürler gibi yada bir şişenin son yudumun da bir kalemde sildiği yaşamı gibi yada bir toz bulutu gibi yıkılan umutlar gibi sönen hayatlarKime göre yaşıyoruz kime göre seviyoruz aşık oluyoruz kime göre Hayatının önümüze sunduğu yaşamlar gibi mi bir kum tanesi gibi yaşam ya yaşarsın yada ölürsün Tek başına kimsesiz sessiz bir sokak arasında sırtına yüklenmiş binlerce yamalı yaşamlar gibiSahte yüzler yalan gülmeler sahte ağlamalar eskide kalmış aşklar sevgiler zaman ve saatler ilerledikçe insan oğlu da değişiyor her geçen gün zaman bir sigaranın dumanında bırakılmış hayaller gibi hasretler kör bir kuyuda unutmak gibi sabır kırılan bir kalbin tamiri gibi Neşe çığlıklara gebe kalır prangalar vurulur rüyalara bir bebeğinin küçük avuçlarında birikir yaşam huzur mutluluk sevgi henüz kirlenmemiş saf paslanmamış demirler gibi su gibi saydam ve temiz acılar çarpar bir kuşunun kanadın da isyan eder deniz hırçın bir çocuk gibi yalnızlığına şehrin ışıkları sarar tüm susmuş kalabalığın başı boş gezen kediler köpekler eşlik eder suskun kalmış insan kalabalığına damla göz yaşının içinde yıkadım kaderinin cilvesini kırık bir kemanın hüzün kokan nağmelerine savurdum tüm benliğimi Kayıp giden bir hayatının yıkılan duvarlarına astım kimsesizliğimi Oysa ben daha başlamadan tüm benliğimi bitirmiştim
Basit bir cümle de bu kadar ağlayacağımı bilseydim Seni bu kadar kolay unuttur muydum Yoksa halen umutlar yeşertip seni sever miydim Bir dağın yamacının da topladım çığlıklarımı
Tükenen bir yalnızlığın ortasında yıktım duvarlarımı Hıçkırıklarına karıştı suskunluğum Söylenen sözlerinin kimsesizliğin de Anıların tozlu geçmişin de tükendi hayallerim
Bir eskinin yamasında gitti sana olan sevdalarım Bir ateşin küllerin den doğar gibi sessizliğim Tütün kokan gecelerinin karanlığın da yazdığım Son şiirinin mısralarını bıraktım hüzünlerimi Bir tutam mavi de bıraktım acılarımı Bir uçurtmanın rüzgarında asılı kaldı yüreğim oysa SESSİZ KALDIM
Git deyip’ te gel demek varmıydı lanet okuyarak sevmek varmıydı yeninden kan veran olmuş Çıplak ayaklarım toz duman olmuş sokaklarımın enkazın da yüreğim ağıtlar yakarak gecenin kör Karanlığında inanma sakın şarkılarımın sancılı notalarına git deyip te gel demek var mıydı susuz Kalmış serçe misali sessizliğim haykırışları ma karışmış çığlıklarının duygularıma gen vurarak bir Kurşunluk yer kalana kadar bedenim de yıkadım tüm senden arta kalan anılarımı tozlu maslarının Geçmişinde tüketim hüzünleri git deyipte gel demek varmıy dı sessiz kaldım ....
Susuyor ağaçlar kanıyor yürekler kıyısına vurmuş gemiler gibi Parçalanıyor bedenim kaç sokak eskittim sensizliğe Zulüm mu yoksa haykırışlar mı içimi acıtan
Kağıtlar tüketti sevdamı Martıların çığlıkları vurmuş kıyılarına Gecenin sensizliği çökmüş kaldırımlara Göçmen kuşları gibi göç eden yüreğim Kapat kapat kapılarını girmesin Sızlayan bedenimin hüzünleri
Gün dönümleri ağarken Son nefeste yok olur sevdam Ağıtlar yakıyorum gecenin sessizliğine Kurşunlar atıyorum kör karanlıklara Çığlıklarımı bastırıyorum satırlarıma
Tükendi tükendi vagonlar dolusu gözyaşlarım Gecenin hüznü çöktü yüreğime Vuslatın isyanları çınlıyor kulaklarımda Ortada bölünmüş hayallerim Kanayan ellerim ayaklarım Tuzlar bastığım yüreğim kanadı kırılmış serçe misali Deniz tüm mavisini teslim ederken aşka, ay girdi denizle gecenin arasına. Serçenin derdi bir damla maviydi oysa. Ahh be serçem...beklemişiz boşuna uğramazmış meğer umut gemileri bu limana...