27 Mayıs 2015 Çarşamba

Soluk alma :D

Efendim  tüm  dostlara selamlar  sevgiler  olsun  Kahramanmaraş'tan  yoğun bir koşturmanın  ardından  soluğu   memlekette aldık  malum  dedemin rahatsızlığı  beni baya üzmüştü neyse ki iner inmez   otobüsten gittim  gördüm   içim rahatladı  biraz çok şükür  baya  toparlanmış  ellini  öptüm   hemen sarıldım  çok sevindi  çokta mutlu oldu  kızım  gelmiş  demesi yetti  bana  zaten dedemin   epey konuştuk ettik  sonra dinlenmek  için  dayımlara geldim dayım  benim ikinci  babam gibidir  çok severim  huysuz ihtiyarı :) çocukla çocuk olur  gençle  genç olur   şakacıdır  dayı yeğenden çok baba kız gibiyizdir bu akşam  geri gideceğiz  hep beraber inşallah  bir haftalığına  kaçtık :D dayımın  kızı  vardı  Zehra ablam  onla bir İstanbul turu yaptık soluğu Kahramanmaraş'ta  aldık :D Zehra ablamda benim öz ablam olsa  o kadar  severim  yani öyledir  zaten  velhasıl gezdik  ettik  geldik :D çok güzel bir gün oldu ikimiz içinde  annemde  geldi birde çok sevdiğim  arkadaşım  kardeşim  gözdeyi aldık onu fotoğrafçımız yaptık sağ olsun  bizi  çekti hep :D   ilk durak pirelloti   oldu sonra  Eyüp  sultan sonra Eminönü    ve vapur  :D sonrada  Kadıköy  derken  biz bittik  sanmayın  sonra bizim Maltepe sahilimiz  var çok güzel yaptı büyük şehir   birde  oraları  gezdik  :D  Eyüp sultanın   biraz  aşağısında ki çiçekçileri  gezdik  hayran kaldık  doğrusu  şahane çiçekler  vardı  hemen bir kaç kare çektik  tabi  siz güzel dostlarla da  bu güzellikleri  paylaşalım  efendim  maceranın  devamı  gelecek  ....  :) 




11 Mayıs 2015 Pazartesi

Sonbahar Vuruyor Kapımı......



Sonbahar vuruyor kapımda eski sevdalarını getirdim diyor

Eski şarkılarını getirdim yazıp ta yırtığın mektuplarını getirdim diyor

Kara kaplı sayfaları siyah kitabını getirdim savurup attığın aşkı getirdim

Sarı hüzünlerini getirdim bulamadığın sevgiyi getirdim

Sessiz sokaklara attığın bedenini getirdim küflenmiş yüreğini getirdim

En çok sevdiğin beyaz papatyalarını  getirdim diyor

Kurut-tuğun kırmızı yapraklarını getirdim rüzgara verdiğin sesini getirdim

Arayıp ta bulamadığın kırmızı ayakkabılarını getirdim üstünde kurdelesi ile

Sana dair ne varsa attığın her şeyi getirdim diyor sonbahar

Ben seni sonbaharın sessiz sokaklarında sevdim

Sonbahar all geri ben bunları taşıyamam all al sonbahar

Alda git sarı acıları hüzünleri aşkı hepsini de al git
sessizkaldım 


NOT:  Eski anılardan kalma tarih:ocak 15.01.2009 hangi kafayla yazmışsam artık:) 

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Dedemdi çocukluğum ...




Buda canım dedem ve ben çok sevdiğim Zehra ablam dayımın kızı 
 küçük torna dükkanı dedemin 

Osman ve bendeniz :) 




Efendim öncelikle  tüm dostlara  selamlar  sevgiler olsun  uzun zamandır yazamadım oysa yazacak çok şeyler biriktirmiştim  örnek Osman'ın  müzikle olan maceralarını   yazacaktım ki memleketten haber geldi ki annemin babası  yani  dedem rahatsızlanmış uzun zamandır vardı  bir rahatsızlığı  ayaklarının üstüne  zor basıyordu acıyordu   bundan  hep şikayeti  vardı  hatta  aramıştık annemle  İstanbul'a  çağırdık dedemi  burada götürelim  doktora diye  dedem  kızım  çocuklar  var nasıl bırakayım   benim üç dayım da Osman gibi  ikisine dedem bakıyor biri büyük dayımda  onları  bırakıp gelmem  kızım dedi  bensiz  duramazlar  diyordu doğruda  söylüyor dedim duramazlar her ne kadar eşi de olsa  dedem  ikinci evliğini yaptı  açık kalp ameliyatı oldu  iki damarı kapanış onu açtılar  tabi dedemin de hayli bir yaşı olduğunundan doktor şansı %50 %50 dedi masada kalabilir  her şeye  hazırlıklı olun demiş  neyse çok şükür dedem sağ salim çıktı iki gün yoğun bakımda kaldı sonra normal odaya alındı şimdi gayet iyi çok şükür Rabbıma dedemle  geçen  bir çocukluğum olduğu için çok mutluyum ve şanslıyım  sabah kahvaltısında hepimizi  sofraya toplar emek arası yapardı bize :) akşam olunca hikayeler dinlerdik hem dedem den hem dayım dan kalabalık bir aile olunca  çok güzel zamanlar  anlar  anılar birikiyor insanın hafızasına  öyle ki özlememek elde değil o günleri her okul çıkısı  soluğu dedemin  yanında alırdık  o benim çocukluğum peşinde gezdiğim bayram  sabahı  ilk dedemin ellini öpme  telaşı  beyaz mendillere  sarılı ve   kocaman  renkli akide şekerlerinin  heyecanını  bekleyen  çocukluğumdu dedem o kocaman açtığı yeşil  gözlerinde  büyümüş benim   çocukluğumdu  dedem  babam  yokken  baba olan  dedemdi çocukluğum düşünce koşan   ağlayınca susturan cebinden çıkartığı beyaz mendiliyle  gözyaşlarımı silen dedemdi benim çocukluğum  elin den tutuğum bizim sinekli bakkalın taneyle aldığımız o gofretleri
dedemin ellinden alarak heyecanla beklediğim   dedemdi çocukluğum  kızınca bile yüzünde tebessüm olan dedemdi benim  çocukluğum  ve en şanslılarından olan   biriydim kulaklarımda  senin  dilinde den dinlediğim  o türkülerdi  benim  dedemdi  çocukluğum  hadi  dedem  hep o bize anlattığın  hep mutlu sonla  biten hikayelerinin  gibi bize bir mutlu son yap  dedem şuan ki durumu önceki haline göre daha iyi çok şükür Rabbım  daha  ne kadar ömür verir bilenmez  ama Rabbım    seni bize bağışladı çok şükür   inşallah dahada iyi olacaksın ne zaman gelsem Kahramanmaraş'a  dedem var deyip gene yanına  koşu cam inşallah ..