Efendim tüm dostlara selamlar sevgiler olsun kaç gündür birikenleri yazıcam yazamadım araya bir yığın şey girdi :) alsında normalde pc de kardeşim olur akşamları virmez :) ama bu gün çok yorulmuş uyudu garibim bende fırsat bu fırsat yazayım dedim hemen :) iyi ettim dimi ama :) efem bu aralar evin işleri odun kömür derken ben bert :) geçende elektrikler gitti öğlen iki de gitti gidiş o gidiş :) diyorum çünkü taaa saat 20:30 da geldi sağ olsun sebebi belli karşımıza yeni yapılan binanın elektriği gene çünkü hep oradan sorun oluyor sürekli ya yanıyor yada trafo atıyor artık daha fazla dayanama dı ve kökten gitti :) tabi hemen ekip geldi tabi bende başlarında bittim şundan dolayı ne zaman elektrik uzun gitse bizim buzdolabı mefta oluyor kardeşim :) kendine gelmesi iki günü alıyor bende gittim ayedaş ekibinin yanına dedim bu elektrik ne zaman gelir ona göre hem mum alacağım hemde benim buzdolabım eğer çalışmazsa parasını sizden tahsis ederim dedim ona göre :) hepsi birden bir gülme aldı canın sağ olsun abla dediler dedim sizde sağ olun ama lütfen erken yapın dedim şu elektriği ama tam tersi oldu bir güzel yolu kazdılar açtılar derken akşam oldu ve bizim buzdolabı gitti iki gün çalışmadı hain :) düşünün artık buzdolabıyla konuşmaya başladım hadi canım benim hadi kızım diyerek :)) neyse ki artık çalıştı çok şükür :) hayır servisi çağırsam benden yapsa da yapmasa da servis ücreti 50 tl olmuş :) yok kardeşim kalsın ben buzdolabımın huyunu öğrendim :) tabi bunu en son çağırdığım servis ci çocuklardan öğrendim :) böyle durumlarda önce restliyorum buzdolabını sonra fişini çekiyorum belli bir zaman yani yarım saat gibi bekliyorum takıyorum fişini ertesi gün kendine geliyor bu normal zamanda :) tabi bir de uzun süre elektrik gidince işler kötü hemen fişini çekiyorum elektrik gelince takıyorum birde rest atıyorum iki gün sonra düzeliyor neyse ki öğretti çocuklar sağ olsun :) bu gün bizim yan taraf da ki binanda tadilat varmış kiracı çıkmış amcada evin parkelerini filan değiştiriyormuş bizim sucu Vedat abi geldi özlem dedi yan bina da tadilat var oradan odunlar tahtalar var onları alın dedi ...dedim abi güzel hemen meloşla gittik hepsini çuvallara koymuşlar taşıması kolay oldu tabi bizim bahçeyle yan yana olunca hemen oradan bizim bahçeye atık meloşla :) kömürlüğe koyduk baya çıktı hazır kırılmış odun bulunca pek mutlu oldum :)) tabi bizim hain meloş taşırken beni deli etti şişko :) iki çuvalı zor taşıdı iki adım yere :) meloş işte vallahi tehditle iş yaptırdım :)) malum sigara içiyor meloş kullandığı ilaçtan dolayı bende hiç istemedim ama oldu artık gerçi kıvırmaktan içemiyor :)) buda benim işime geliyor :)) hazır olun size çok güzel bir sürprizim var yazının sonun da ki videoyu izleyin derim :)) ..bu sene artık şu liseyi bitireceğim inşallah pazartesi kayıt parasını yatıracağım :) bu sene artık içimde kalan üniversiteyi kazanmak var inşallah şans dileyin bana :) ...malum şu gurbet olayı vardı hatırlama için bir tık efem geçende annesi geldi özür filan dilemek için ama konuşmadı kadın teyzem filan olunca neyse geldi oturdu etti kadın rahatsız kolun kanseri uzun zamandır tedavi görüyormuş neyse Rabbım onunda tüm hastalarının şifasını versin inşallah ..daha sonra annem bizim Güngör ablayla konuşmuşlar filan biz özlemi çok sevdik gurbette beğenmiş filan 2 ay sonra bir kahvenizi içmeye geliriz demiş bunlarının hepsini Güngör ablaya anlatmış oda anneme aktarmış annemde ben hiç birşey demiyorum .. Allah herkesin yolunu açık etsin ne olur ne biter bilmem demiş kapatmış konuyu dedim en güzelini yaptın :) buda böyle bir olaydı işte bakalım daha neler olacak derken bu gün Güngör abla geldi gurbetin annesi kuran okutuyormuş bizi de çağırmış :) cuma günü annemde sağ olsun ama ben gelemem Osman var biri kursta biri işte gidiyor teşekkür ettik öyle kaldı :) efem asıl bomba bizim meloş :)) adam nasıl dans edilir onu gösteriyor :)) şuan yazarken bile börüyorrr :)) evet gelelim sürprize :)
evettt emi emi :))) bir yandan meloşşun konseri arka fonda yemekteyiz :)))
Merhaba efendim çok güzel bir mimle geldim ve bu güzel mimi başlatan sevgili Sevde'nin Şiirleri çok teşekkür ederim ve eşleştiğim ve yeni bir arkadaş kazandığım güzel bir insanı da tanmış oldum sevgili Hane-i Lâl bana çok güzel sorular hazırlamış bende artık çok fazla geç kalmadan yapayım dedim çünkü geç bile kaldım :) hadi bakalım gelelim sorulara ve cevaplarına :)
1-Gerçek mutluluk ne?
Gerçek Mutluluk aslında bir çok tanımı var bana göre...Gerçek Mutluluk içten Yediğin huzurla bir parça ekmek
Ekmek derken bir çok şeyi içinde barındırarak söylüyorum ..Cebimde biriktirdim küçük ama bir o kadar büyük gerçek mutluluklar biriktirmek ..Ve bizim Meloşun Yani Kardeşim Osmanın Gözün de ki bir yudum mutluluk bunlar benim için gerçek mutluluklar ...Dilerim Hepimiz güzel ama bir o kadar da gerçek mutluluklar yaşarız ....
2-Gerçek güç ne?
Gerçek Güç Tabi ki Rabbımın bizlere verdiği Gerçek Güç ve bunu kötülüğe kullanmak için değil hayatın zorluklarına ve zorda olan insanlara hayvanlara bir nebze olsa onlara Güç vere bilmek ellerin den tutmak bir parça sevgi vere bilmek içten ve yürekten gelerek...Yaşama sağlam ve güçlü dura bilmektir ....
3-Özgürlük ne demek?
Özgürlük Deyince Aklıma Hep martılar gelir mas mavi gökyüzün de öyle bir süzülürler ki özgürce diledikleri yerlere uçarak gidiyorlar ve onları izlerken hayranlıkla izlerim o kocaman kanatlarını açtıkların da bir rüzgar gibi adeta dans eder gibi bir şarkının seni seviyorum demesi gibi yağan bir yağmurda ıslanmak gibi denizin bir durgun bir hırçın olması gibi özgürlük sevdiğin insanlara iki sohbet ederek içtiğin bir yudum kahve bir su gibi özgürlük ...özgürlük demir parmaklıklar arasında sıkışıp kalan hüzünler gibi özgürlük bir yudum tebessüm gibi özgürlük ..
4-Güzellik ne ?
Güzellik Göreceli bir kavram gibidir güzel duran tüm hayatının penceresinden baktığın bir Güzellik ..
Bazen bir çocuğun gözlerinde ki güzellik bazende bir insanla karşı karşıya geldiğin zaman ettiğin bir söz bir cümledir güzellik ...bazende birlikte ağladığın annendir babandır kardeşindir güzellik ..
Güzellik sen nasıl bakarsan gözlerinle hayata o kadar güzellik birikir avuçlarında ....
5-iyilik ne?
Bazen iyilik yap denize at derim bir şey olduğu zaman :) İyilik kocaman bir kavram aslında sen neyi görmek istersen ellini uzattığın her şeye bir iyilik bırakmaktır..Yaptığımız bazı iyilikleri de herkesin gözüne sokmak değilidir bu iyilik olmaktan çıkar bir gösteriş yapmış gibi olursun iyiliğin en güzeli gizli olanıdır sessizce kimse görmeden karşında ki insanı kırmadan yapılandır iyilik ...kalpten gelendir iyilik ..sevmeyi sevilmeyi gülmeyi ağlamayı hüznü sevinçleri mutluluğu yaşamaktır iyilik ...iki güzel dostla içilen bir çay gibi iyilik ....
Evet Sevgili Hane-i Lâl mimin sonun da benden... Sizden sırasıyla 3 tane hayvan ismini yazmanızı,yazdığınız her bir hayvanın karşısına onu tariflediğini düşündüğünüz 3 tane soyut kavramı yazmanızı isteyeceğim.. Dedi bende tabi ki severek yaparım dedim ...Gelelim üç tane hayvan ismine ve soyut kavramlarına Son olarakta benden sevdiğim bir şiiri paylaşmamı istemişti seve seve ...
1)Ebabil Kuşu: derin bir huzur Ve Bana Her zaman Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (Sav) Efendimizi her daim hatırlatır ....
2) Beyaz ve Siyah kuğu : zarafet asalet dik duruş ve sakinlik ...
3)Martı: hüzün..Deniz.. iki satır şiir gibi ....
Cesurdum o zamanlar
Taşırdım elimde güneşi kuş gibi
Gökteki yıldızları birer ağaç görürdüm
Koparırdım onları hırçınca
Ağaçlara seslenirdim şiir yazsınlar diye
Ve çağırırdım uçmaları için balıkları
Nizar Kabbani
İki ayağı üstünde yürüyen bir yarayım ben.
- Nizar Kabbani
.............................
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize, O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme. Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle. Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme. Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı. Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme. İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil. Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme Mevlana Celaleddin Rumi...
Ve son olarak Sevgili Hane-i Lâl Hazırladığım sorulara ..
1)Acı deyince aklına gelen ilk şey?
2)yaşamak deyince?
3)sevmek ve sevilmek nedir ?
4)gülmek ve ağlamak nedir?
5)şiir okumak mı yazmak mı ?
Not: Meloş Yani abim Osman çoğu arkadaşım biliyor ama ben kısa bir not düşeyim güzel arkadaşıma da Benim kardeşim 36 yaşında Zihinsel engeli blogger de lakabımız meloş :) birlikte zaman geçirdiğimiz bir çok yazılarımız var blogta halende devam ediyor :) sevgiler ...
Efendim tüm dostlara selamlar sevgiler olsun çok güzel bir etkinliği duyurmak için geldim :)) Geçen senede yapmıştık çok güzel ve keyifli olmuştu Güzel arkadaşım incirlikurabiye Zeynebim :) Bu sene gene yapmaya karar vermiş çokta güzel yapmış tüm blogger mahallesini bekliyor hadi :)
Merhaba efendim tüm dostlara selamlar sevgiler olsun en son bir iç döküş yazmıştım ve güzel yorumlarınızı ve güzel dualarınız destekleriniz için gönülden çok ama çok teşekkür ederim 10 yıldan fazla buradayım sizleri yürekleri güzel dostları tanımaktan çok mutluyum artık bizler bu arada bir aile gibi olduk hepimizin derdi sıkıntısı mutluluğu hüznü gözyaşlarını her şeyi bir aile gibi dinledik destek olduk elimizden geldiğince inşallah daha hep birilikte daha nice güzel günler yaşamak dileğiyle inşallah ...Evet malum babam rahatsızdı kaç gündür çok şükür hastaneden çıkmış tabi bizi bunu halamdan öğreniyoruz kendisi zahmet edip ne telefonlarımızı açtı nede haber verdi çıkar çıkmaz arabasının derdine düşmüş meğer ...Hayır kardeşim tamam da bir haber ver ben çıktım iyim işime gücüme bakıyorum de de bizi de yorma yok illa yoracak bir delirtecek hastaneden çıktıktan iki gün sonra telefonunu açma zahmetin de bulundu...niye haber vermedin dedim arıyoruz seni o çocuklar da aradı dedim ee ben çıktım işte işim var şimdi sonra ararım dedi ve kapattı ..orada bitti bugün de kardeşimi aramış oda cumadan bu yana hasta oldu bir güzel üşütmüş iş yerinin de ki doktor bakmış ama verdiği ilaçlar pek işe yaramadı bugün en son acile götürdü annem doktor iki tane serum takmış ancak kendine geldi iyi şimdi şükür ..kardeşimi aramıştı demiştim aradı e oğlum ne yapıyorsun filan oda hastayım işte böyle filan oldu dedi ayağının üstünde niye durmuyorsun yani niye hasta oldun der gibi ..Bir ton ağlamış kardeşime yani sözün gelişi işte ben çalışmıyorum hastayım halim yok siz de ona göre kendinize bakın oda niye bu kadar ağladı küçük kardeşimin bu sene son lisede üniversiteye hazırlamıyor çok şükür kardeşim dedi ki baba harç parası filan var çocuğun bana destek ol dedi abovvv on göz ağladı benim param yok işte aldığım maaş bana yetiyor ancak hastayım zaten hasta parası yok ama arabasına para var o başka tabi ..işte okumasın okuyup ne olacak benim param yok kardeşim de dedi ki tamam baba ben okuturum devlette var okur dedi sen merak etme dedi tabi ben bunları duydukça daha çok sinirleniyorum annem sen karışma diyor ama işte elde olmuyor bazen Neyse beş parmağın beşi bir değil bu hayata sen bir adım önden giderken o hep bir sıfır önden gidiyor zaten ..Neyse ki iyi artık çok şükür gitsin işine gücüne kendine baksın ben başka bir şey istemiyorum parası da pulu da kendinin olsun çok şükür kimseye muhtaç olmadan geçiniyoruz bu günümüze çok şükür Rabbım beterin den saklasın .. Bu aralar amma iç baydım yahu :)) meloşun yediği herzeler birikti onları yazıyorum da yarım kaldı bitireyim inşallah yayınlarım :)) bu aralar bizim meloş iyice kıvrık oldu :))) zati kıvrıktı hepten oldu adam :)) yakın ve kısa zamanda maceralarımız a devam edeceğiz bekleyin :)) youtube de gezerken bir Mehmet Erdeme rastladım güzel bir şarkı onu da bırakayım şu araya belki dinlersiniz :))
Aslında nereden başlasam bilemedim söze kelimeye cümleye ...Hayat sen giderken o hep önden gidiyor senden önce önüne sunuyor yaşayacaklarını ister kabul et ister etme durumuna bırakıyor seni Herkesin Gönlünde yatan bir bir baba figürü vardır elbet hiç birimiz ailemizi seçme gibi bir şans yada aramak gibi bir özelliğimiz yok...hepimizin iyi yada kötü bir ailesi babası var..Son zamanlar da bu televizyonda gerekse dizilerde haber bültenlerin de hep karşıma çıkıyordu baba olayları..Hayat bu ya zaten kaç zamandır rahatsızdı bende yaklaşık bir aydan fazla bir doktora git görün dediğim de bin tane laf yedim ...oturduğu evin kanalizasyonu patlamış tabi evde girmiş hal böyle olunca bende dedim ki çık o zaman evden başka yere taşın bari dedim yok dedi hiç olmadı halama git orada kal yani ev bulana kadar ..ne dediysem ne söylediysem dinlemedi.. kardeşim bile söyledi halam söyledi yok çalıştığı iş yerinin sahibi çocukluk arkadaşı ve çalışanlar bile demiş tabi dinlememiş ..Kafasının dikine gitti bir güzel o evden mikrop kaptı şimdi hastane de yatıyor ..daha gitmiyormuş da işte o çocukluk arkadaşı en son almış götürmüş yatırmış hastaneye dün yattı dünden beri telefon trafiği yaşıyorum onu ara bunu ara..neyse dünden beri halam gidiyor yanına Allah'tan evine yakın hastane gidip geliyor..Şuan için iyi durumu dedim ben geleyim yanına yok gelme hiç birinizi istemiyorum bir ver yansın etti gene bir posta ...Dedim hastasın yatıyorsun maşallah dilin uzun dedim artık sinirlendim sonunda .arasan da suç dedim aramasam da bir susta yat dedim yerinde ..Doktor sormuş senin kimsen yok mu diye yok demiş ya adam ..yok kardeşim bir adam yedisin de neyse yetmişinde de odur yani ..vallahi dünden beri baş ağrısından yatamıyorum yemin ederim artık kafamı taşıyamıyorum ..bir yandan üzülüyorum bir yandan kızıyorum bile bile çağırdı hastalığı .. bir yandan da yaptıkları geliyor anneme en çok anneme yüklenmesine ayar oluyorum elbet ki bu dünya kimse dört dört değil olamaz da hatasız insan yok nasıl beş parmağın beşi bir değil bu da öyle iyi yada kötü herkesin kendi vicdanını kalbi ..annemle babam ayrılalı yaklaşık bir 8 senesi vardır ..yazacak anlatacak çok şey var aslında hani derler ya hep yazsam roman herkesin bir kendi romanı var bu hayatta ..Bu gün 4 cü günü yarın beşinci günü hastanede onca yaptığına rağmen aramayacaktım annem zorla arattı ara dedi ne olursa olsun babanız o sizin ekmeğini yediniz onun için ara bir pabuçluk yer bırakın gene dedi aradım 4 gündür arayıp soruyoruz kardeşimle ..Halama da söyledik gitmiş sağolsun her gün gidiyor ziyaretine pazartesi belli olacak bakalım çıkıp çıkmayacağı eğer çıkmazsa gitmem okul tatilin de belki giderim yoksa yazın bir gidip görürüm çıkmazsa ya ben ya kardeşim giderim .. annem olmazsa bende giderim dedi ya kadın ne olacak dedi Allah rızası için bakarım dedim yok sen gitme kal yerinde ..ne de olsa 38 senesi geçti dimi işte hayat bazen çok garip oluyor ..Rabbım ne eylerse güzel eyler benim tek dileğim elden ayaktan düşmesin kimsenin elinde kalmasın ..bir an önce iyi olsun işine gücüne kedine baksın bana yeter ben bir şey istemiyorum çok severken çok düşman olduk biz babamla kırdı döktü sövdü saydı söylendi ağlattı yıktı geçti ..işte annemin sürekli o babanız demesi ölürse dert olur içinize demesi birde vicdan tabi ..insan demek ki çok severken birden düşman olabiliyormuş düşman derken diğer anlamda demiyorum tabi :) mecazı anlamda .. her şey gelir geçer herkes gider gene ben kalırım kendimle o yüzden her şeye rağmen hem anneme hem baba bizleri bu yaşa getirdikleri için gönülden teşekkür ediyorum ...ben ki en çok babama düşkündüm işte o yüzden dedim çok severken düşman olduk ....güzel bir mevlana sözüyle bitireyim ..çok güzel söylemiş . Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Yaraların, ışığın içeri girdiği yerdir.
Yanlış ve doğru hakkındaki fikirlerimizin ötesinde bir alan var. Sizinle orada buluşacağım. Ruh, çimenlerin arasına uzandığında, dünyanın doğru-yanlış fikirlerinize ihtiyacı olmadığını göreceksiniz.
Kendini küçük görmeyi bırak. Sen yürüyen evrensin....
Hayat hepimize güzel kapılar açsın inşallah sevmek sevilmek dileğiyle ... :)
Vurgun sayılır senli geçen kan kırmızı cümlelerim ...bir figan olur çığlıklarımın kırılmış sancılarında kimsesizliğim ...bir feryat yükselir yorgun şehirlerden kalma bir sessizlik ...bir kıyam vurur yokluğun yalnızlığına ....acıyan bir suyun acizliği gibiydi seni sevmek ... eski bir şarkının kırık notası gibiydi seni beklemek ...ücra bir köşede unutulmuş benliğinin yoksun anılar gibiydi ....içimde kalmış bir ahın yanan cehennemi gibiydi seni özlemek ...gözlerim de biriken bir damla gözyaşı gibiydi avuçlarım da biriken kokun ....Şimdi bir İstanbul oluyor hasretin susuyor tüm şehirlerde...... sessiz kaldım....
