Bir yol alırsın sadece .......

Bir yol alırsın  sonu  gelmeyen  bir  dar   sokakta bulursun yitip  giden  tüm benliğini  yırtar atarsın  geçmişin  kanlı  sayfalarını  bir feryat  bir çığlık duyarsın  geçmişi  kandilli  hayatın  sillesinden   
bir gayret  edersin yokluğunun   içinde  yitip  giden ruhunu  ararsın  bir hüzün  doğar katran karası  gecelerinin kimsesizliğin de bir hüzzam duyarsın  uğultularının   arasında  kan dolar gözlerine   lanetler yağan  rüzgarın gafletin de unutulup yok olursun  bir avuç katilin  elinde  solar  umutların bir hırsız  girer  yüreğinin  tozlu  paslı yaralarına  bir virane   bırakır  geçmişi  kandili  hayattın  içine  gök maviye   çalarsın mutluluklarını  bir dem salarsın  sonbaharının  sarılara  belediği   çocukluğun yok olup gittiği  dar sokakların  vermediği     daha  dizlerin de  ki yaralar kurumadan toprağa  gömdüler  böyle bir kepaze  hayattın içinde   savrulup  duran  sevinçlerin bir    alkolik te  kaldı naralar attığı   sessizlikte  son buldu  anlamsız  kurduğun  cümleler   hangi kifayetsiz de  kalmış avuçlar dolusu  biriktirdiğin  hayallerin  hangi  ömürde   kaldı  bin bir   renkten  kurduğun  düşlerin  söyle hadi hangi hangiler de bıraktın  sonu gelmeyen beni .....

Sessiz   kaldım .....