Son günlerde içim eski dönem yalnızlıkları gibi .. sarıp sarmaladığım toz pembe hayaller kurduğum hayatta dair ne varsa yaşanmışlıklar eski dönemlere bıraktım çoğu zaman vuslata vurmuş hüzünler gibiydi yumruklar yediğim sessizliğim den kahpe bir kurşunun zamansız gelip vurması gibiydi sana dair dizdiğim özlemlerim soyma kapılarının tozlu basamaklarında yıkadığım umutlar gibiydi içim de biriken anlamız cümleler gibiydi geçmişle gelecek arasında sıkışıp kalmış mutluluklar gibiydi sana dair sıraladığım tüm satırlarım kör gecenin dar kalmış sokaklarında firar etmiş umutlarım beyazlar karaya çalmış toprak kokan anıların kimsesizliğin de notası eksik şarkılarda unutulmuş sana dair dizdiğim aşk nağmeler im zulmün zulmüne kaçmış bir çığlık gibi içimi kaplayan sensizlikler de düşlere gebe kalmış yağmurlar inerdi gök mavisi denizlerinin yokluğunda acıyı acıyla kanattık adını unuttuğumuz şehirlerinin rüzgarlarına saldık yüreğimde biriktirdiğim seni ...bir avuç göz yaşında yıkadık mutlulukları sevmek bunun neresinde varlığını varlığımla sardığım söyle hadi sevmek bunun neresinde başı sonu belli olmayan romanlar gibiydi ufuklara bıraktığım faili meçhul cinayetlerinin hükmünü kestiği yoksun kalmış kifayetsiz tümceler gibiydi belki bir vazgeçiştir kimliğini yitirmiş bir ruh gibi belkide yol kenarına fırlatılmış eski aşklardı kim bilir kim bile bilir ki bir hoşça kala sığdırdığın ayrılıkları sevdiğim eski bir şarkının sözleri gibiydi... Ben seni unutmak için sevmedim Gülmen ayrılık demekmiş bilmedim... diyordu.....
12 Eylül 2015 Cumartesi
bilemedim ......
Son günlerde içim eski dönem yalnızlıkları gibi .. sarıp sarmaladığım toz pembe hayaller kurduğum hayatta dair ne varsa yaşanmışlıklar eski dönemlere bıraktım çoğu zaman vuslata vurmuş hüzünler gibiydi yumruklar yediğim sessizliğim den kahpe bir kurşunun zamansız gelip vurması gibiydi sana dair dizdiğim özlemlerim soyma kapılarının tozlu basamaklarında yıkadığım umutlar gibiydi içim de biriken anlamız cümleler gibiydi geçmişle gelecek arasında sıkışıp kalmış mutluluklar gibiydi sana dair sıraladığım tüm satırlarım kör gecenin dar kalmış sokaklarında firar etmiş umutlarım beyazlar karaya çalmış toprak kokan anıların kimsesizliğin de notası eksik şarkılarda unutulmuş sana dair dizdiğim aşk nağmeler im zulmün zulmüne kaçmış bir çığlık gibi içimi kaplayan sensizlikler de düşlere gebe kalmış yağmurlar inerdi gök mavisi denizlerinin yokluğunda acıyı acıyla kanattık adını unuttuğumuz şehirlerinin rüzgarlarına saldık yüreğimde biriktirdiğim seni ...bir avuç göz yaşında yıkadık mutlulukları sevmek bunun neresinde varlığını varlığımla sardığım söyle hadi sevmek bunun neresinde başı sonu belli olmayan romanlar gibiydi ufuklara bıraktığım faili meçhul cinayetlerinin hükmünü kestiği yoksun kalmış kifayetsiz tümceler gibiydi belki bir vazgeçiştir kimliğini yitirmiş bir ruh gibi belkide yol kenarına fırlatılmış eski aşklardı kim bilir kim bile bilir ki bir hoşça kala sığdırdığın ayrılıkları sevdiğim eski bir şarkının sözleri gibiydi... Ben seni unutmak için sevmedim Gülmen ayrılık demekmiş bilmedim... diyordu.....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Çok güzel yazmışsın :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilBize yazacak bir şey kalmamış yine.
YanıtlaSilEyvallah Güzel insan yolcu teşekkür ederim :)
SilMerhabalar Sessizkaldım.
YanıtlaSilArtık sessizliğin, sadece rumuz adında kaldı sanıyorum. Yüreğinden kaleme oradan da günlüğüne yansıyan duygularından anlaşılıyor ki, sen artık sessizliğini bozmuşsun.
Kimse kimseyle unutmak için yola çıkmıyor ama, gel görelim ki, hayatın garip cilveleri sevdalara dirlik vermiyor. Kimse, kimseyi unutmak için değil, birlikte olmak için, sevmek için sevsin...
Selam ve dualarımla.
Öyle oldu artık Recep Abim :) Çok teşekkür ederim .
SilŞiir tadında güzel bir yazı...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Kahve yanı ..
SilBiri çok güzel yazı yazmış kelimeleri ahenkle dans ettirmiş:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim le yan :)
Silnasıl yazdın bunu yaaaa :)
YanıtlaSilbende bilmiyorum valla estiler bana bende yazdım :)))
Sil