4 Mayıs 2012 Cuma

Eski Bir Öyküden Kalma..............

Eski bir öyküden kalma anıların
Yasaklanmış bir aşkın kırıntıları kalmış nasırlı ellerinde
Gökyüzüne asmışsın yalnızlıklarını
Renkten renge boyamışsın umutlarını hüzün kokan mektuplarını

Kaldırımlarda yoksun kalmış bedenin
Uğultular yankılanıyor sessiz çığlıklarında
Söz yok kelime yok yoksa ümitlerin mi sessiz kaldı
Hüsrana uğratma umutlarını

Acıtma kanayan şehrini etme feryat yıkma suretini
Geceye gebe kalmış rüzgarına
Öldürme hüzünlerini yakma çığlıklarını
Karartma gündüzlerini sahipsiz koyma düşlerini

Koyma bir top ateşe yüreğini
Hazırlama kalbini seher vakti ayrılıklara
Dökme gözyaşlarını sabah ezanlarında
Savurma hıçkırıklarını batan güneşe

Devirme cümlelerini bitirme satırlarını
Sıkışmış anılarını unutma unutturma
Maviye hasret kokan sevdanı
Bağır bağıra bildiğin kadar tüm kaldırım taşlarına sinmiş sessizliğini

Tüketme kahırlara karışmış bedenini
Durdurma sensiz geçen zamanı
Yok sayma sensiz yaşanmışlığı
Ağla ağlatma darbe vurmuş dalgalarına

Kayıp bir kentin tenha sokaklarında terk etme beni
Seni beni aşkımı sensizliği biriktirme kapı aralarına
Gel yada git ne geri adım at nede iki adım ileri git
Susmayı bilmeden ağlamayı öğrendim

Sessiz kaldım

1 yorum:

  1. Merhabalar Sessizkaldım,

    Blogger ile düşüncelerinizi, sıkıntılarınızı sormuştum. Ama bana bu konuda hiç dönmediniz. Bu sayfanıza ziyarete geldiğimde ne kadar blog yazdıysanız hemen hemen hepsini ziyaret ederek birşeyler yazmaya çalıştım. Ama sizden hiç bir ses çıkmıyor. Siz yoksa gerçekten sessiz kalmaya ahd mı ettiniz?

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil